İnternet sitemizde paylaşılan Yargıtay Kararları tamamen bilgilendirme amaçlı olup, kararların doğruluğu yargitay.gov.tr adresinden teyit edilmeden kullanılan kararlardan doğabilecek zararlar için ES Hukuk Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir.

MUVAZAALI KİRA SÖZLEŞMESİ

26.07.2018 9493

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası:2015/3138

Karar Numarası:2016/729

Karar Tarihi: 9.2.2016

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, davacı kiracı tarafından davalı kiraya veren aleyhine açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; ; Davalı ile 12.09.2011 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli ve yıllık 11.000 TL bedelli kira sözleşmesi imzaladıktan sonra taşınmazın bulunduğu yerdeki kira bedellerinin daha düşük olduğunu öğrendiği için, 01.01.2012 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli ve yıllık 5.000 TL bedelli yeni bir sözleşme yapıldığını, davacının başlattığı takibe dayanak olarak gösterdiği sözleşmenin iptal edilerek 01.01.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin geçerli olduğundan ve bu sözleşmeye göre kira bedelinin ödendiğinden davacıya kira borcu bulunmadığını belirterek, davalı kiraya veren tarafından, 2012 yılı kira alacağı ve faiz toplamı 11.932,40 TL kira alacağının tahsili için... 5. İcra Müdürlüğünün 2012/11607 sayılı dosyasında başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kiralayan; davacı tarafından sunulan sözleşmeyi imzaladıklarını hatırlamadıklarını, stopaj vergisinin düşük gösterilmesi için davacı tarafından düzenlenmiş olabileceğini ancak asıl kira sözleşmesinin, takibe dayanak olan yıllık 11.000 TL bedelli sözleşme olduğunu savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık aynı taşınmaz için düzenlenen 12.09.2011 başlangıç tarihli, yıllık 11.000 TL ve 01.01.2012 başlangıç tarihli yıllık 5.000 TL bedelli sözleşmelerden hangisine itibar edileceği noktasında tolanmaktadır. 01.01.2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli ikinci sözleşmede ilk sözleşmenin feshedildiği ya da sona erdirildiği yönünde bir şerh bulunmadığı gibi, ilk sözleşmenin yapılmasından sonra yıllık kira parasının fahiş oranda 11.000 TL den 5.000 TL ye indirilmesi de hayatın olağan akışına aykırıdır. Tüm bu var olan durum karşısında davalının dayandığı kira sözleşmesinin kira bedelini belirlemenin dışında başka bir nedenle düzenlendiği ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın tarafların gerçek iradesine uygun olarak düzenlenen 12.09.2011 başlangıç tarihli 5 yıl süreli ve yıllık 11.000 TL bedelli kira sözleşmesi uyarınca çözümlenmesi gerekirken muvazaalı kira sözleşmesi esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.


SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.