İnternet sitemizde paylaşılan Yargıtay Kararları tamamen bilgilendirme amaçlı olup, kararların doğruluğu yargitay.gov.tr adresinden teyit edilmeden kullanılan kararlardan doğabilecek zararlar için ES Hukuk Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir.

ÖDEME EMRİ TEBLİĞ EDİLMEDEN İTİRAZ HAKKININ DOĞMAYACAĞI

12.07.2018 20868

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2017/4168

Karar Numarası: 2017/16292

Karar Tarihi: 06.12.2017

Ödeme Emrinin Tebliğinden Sonra Borçlunun İtiraz Sebeplerini İcra Dairesine Bildirip Yasal Ödeme Süreleri Geçtikten Sonra Alacaklının Merciden İtirazın Kaldırılması ve Tahliye İsteyebileceği - Tahliye İtirazlı Ödeme Emri Tebliğ Edilmediğinden Henüz İtiraz Hakkı Doğmamış Olup İtiraz ve Ödeme Süreleri İşlemeyeceği - Borçlunun Haricen İcra Takibini Öğrenip İcra Dairesine İtiraz Etmesi Yasanın Emredici Hükümleri Karşısında Hukuki Sonuç Doğurmayacağı - Bu Durumda Mahkemece İstemin Reddine Karar Verilmesi Gerektiği

Özeti: Ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Tahliye itirazlı ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki itiraz ve ödeme süreleri işlemez. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekir.

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR: Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçluların itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere, davalı borçlular vekilinin kefile ilişkin itirazın kaldırılması yönünden temyiz itirazlarının reddine,

2- Davalı borçlular vekilinin kefile ilişkin tahliye yönünden temyiz itirazlarına gelince; Kiracı olmayan kişi ya da kişiler hakkında tahliyeye karar verilmesi mümkün değildir. Davacı alacaklı vekili, dava dilekçesinde davalı kiracı şirketin tahliyesine karar verilmesini talep etmiş olup Mahkemece talep aşılarak davalıların tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.

3- Davalı borçlular vekilinin kiracı şirkete yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Davacı alacaklı, 05/07/2011 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 05/04/2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile toplam 100.590,75 TL kira ve işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilememiştir. Borçlu şirket vekili, 19/04/2013 tarihinde İcra Müdürlüğüne ibraz ettiği dilekçe ile borca itiraz etmiştir.

İ.İ....'nun 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür.

Tahliye itirazlı ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki itiraz ve ödeme süreleri işlemez. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken davalı şirket yönünden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda (2 ) no.lu bentte açıklanan nedenle, davalı borçlular vekilinin tahliye yönünden kefile ilişkin ve ( 3 ) no.lu bentte açıklanan nedenle kiracı şirkete ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğindebulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 06/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.