İnternet sitemizde paylaşılan Yargıtay Kararları tamamen bilgilendirme amaçlı olup, kararların doğruluğu yargitay.gov.tr adresinden teyit edilmeden kullanılan kararlardan doğabilecek zararlar için ES Hukuk Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir.

RUCÜEN TAZMİNAT TALEBİNDE BULUNABİLMEK İÇİN KESİNLEŞMİŞ BİR CEZA KARARINA GEREK OLMADIĞI

27.07.2018 7140

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2014/10386

Karar Numarası: 2017/693

Karar Tarihi: 30.01.2017

Özeti: Rücuen tazminat talebinde bulunabilmek için kesinleşmiş bir ceza kararına gerek olmadığı gibi haksız fiil iddiasına dayalı açılan davada davacı haksız fiil iddiasını ileri sürebileceği her türlü delille ispatlayabilir; kaldı ki UYAP üzerinden yapılan kontrolde davalı hakkında Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında mahkumiyet kararı verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmekle davacı tarafın iddiasına ilişkin delillerinin toplanarak bahsedilen hususlar çerçevesinde bir değerlendirme yapılması ve adı geçen ceza dosyası ile dava konusu olayın irtibatı araştırılarak hüküm kurulması gerekir.

Taraflar arasındaki rücuen tazminat alacağına dayanan itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davacı şirket nezdinde sigortalı işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili sigortalısına 4.180 TL hasar bedeli ödendiğini, yapılan bu ödemenin olayın faili olan davalıdan tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek ... 8. İcra Müdürlüğü'nün 2011/6897 Esas sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı; yapılan tebligata rağmen duruşmaya katılmamış ancak icra dosyasındaki borca itiraz dilekçesinde hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmadığını dolayısıyla meydana gelen hırsızlık olayından dolayı davacı ... şirketinin kendisine rücu talebinde bulunamayacağını belirterek borçlu olmadığını bildirmiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, sigortalı işyerinde meydana gelen hırsızlık eyleminden dolayı davacı ... şirketinin ödemiş olduğu hasar bedelini olayın faili olduğunu iddia ettiği davalıdan rücu tahsili istemine yönelik başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

Somut olayda mahkemece davacı ... şirketinin bir ilama dayanmadan davalı hakkında ilamsız takip yaptığı, davalının sözkonusu hırsızlık eylemini yaptığına dair kesin bir mahkeme kararı olmadan davacı yanın takip başlattığı, davalının kesinleşmiş bir ceza kararı olmaksızın takibe konu alacağın dayanağını oluşturan haksız fiili ika ettiğinden bahsedilemeyeceği, alacaklı tarafın sigorta bedelini rücu için davalı hakkındaki ceza davasının kesinleşmesini beklemeden henüz rücu hakkı doğmadan davalı hakkında icra takibi yoluna gittiği, davalının hırsızlık eylemini gerçekleştirmediğini beyan ettiği ve borca itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de rücuen tazminat talebinde bulunabilmek için kesinleşmiş bir ceza kararına gerek olmadığı gibi haksız fiil iddiasına dayalı açılan davada davacı haksız fiil iddiasını ileri sürebileceği her türlü delille ispatlayabilir; kaldı ki UYAP üzerinden yapılan kontrolde davalı hakkında ... 4.Asliye Ceza Mahkemesi 2010/526-2011/942 dosyasında mahkumiyet kararı verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmekle davacı tarafın iddiasına ilişkin delillerinin toplanarak bahsedilen hususlar çerçevesinde bir değerlendirme yapılması ve adı geçen ceza dosyası ile dava konusu olayın irtibatı araştırılarak hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.