İnternet sitemizde paylaşılan Yargıtay Kararları tamamen bilgilendirme amaçlı olup, kararların doğruluğu yargitay.gov.tr adresinden teyit edilmeden kullanılan kararlardan doğabilecek zararlar için ES Hukuk Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir.

İŞE İADE DAVASI SIRASINDA İŞE DAVET EDİLEN İŞÇİNİN DURUMU

22.06.2018 3484

22. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2011/625

Karar Numarası: 2011/6133

Karar Tarihi: 28.11.2011

İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATI VE BOŞTA GEÇEN SÜREYE AİT ÜCRETLERİN ÖDETİLMESİ TALEBİ İŞ SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİ NEDENLE FESHEDİLMEDİĞİ İDDİASINA DAYALI FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞEİADE DAVASI İŞVERENİN YARGILAMA SIRASINDA İŞÇİYİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞMASI İÇİN USULÜNE UYGUN DAVETETMİŞ OLMASI İŞÇİNİN BAŞKA BİR İŞYERİNDE ÇALIŞMASI FESİH BİLDİRİMİNE İTİRAZ VE USULÜ

ÖZETİ: Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir. Somut olayda davalı işveren iş sözleşmesinin feshinden sonra yargılama sırasında davacıyı aynı şartlarda çalışması için usulüne uygun olarak davet etmiş olmasına rağmen davacı haklı bir neden göstermeden daveteicabet etmemiştir. Nitekim davacının başka bir işyerinde çalıştığı bizzat davacı vekili tarafından bildirilerek işçininasıl gayesinin işe dönmek olmadığı açıkça ortadadır. Bu durumda fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğuracağından davanın reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA: Yerel mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ü. Acar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.

Davalı işveren, davacıdan kaynaklanan sebeplerle iş sözleşmesinin 03./8.2009 tarihinde feshedilmesine rağmen davatarihinden sonra 22.10.2009 tarihli noter ihtarı ile Şirketin 13.08..2009 tarihinde almış olduğu Yönetim Kurulu kararı ile bireysel satış ekibini tasfiyesi ile kurumsal satışlara ağırlık ve bu doğrultuda acentalar ve brokerler ile ilişkilerin güçlendirilmesine karar verildiği bu doğrultuda davacının fesihten önce çalıştığı “Acentalar ve Kurumsal Satış Müdürünün” istihdam edilmesi gereksiniminin doğduğu halihazır dava nedeniyle ilk önce bu işin davacıya teklif edilerek maaş haklarının ve görev tanımının aynı kalacak ve hiç kesintiye uğramamışcasına işe başlamış olduğu 27.11.2006 tarihinden itibaren devam ettirileceği yolunda ihtar çekildiği ihtarın davacıya tebliğ edilememesine rağmen bu davetin davalı işveren vekilince 09.11.2009 tarihli duruşmada yenilendiği görülmüştür.

Mahkemece davanın kabulü ile fesih işleminin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir. Karar davalı işverence temyiz edilmiştir.

YARGITAY : Dosya içeriğine göre davacının 27.11.2006 tarihinden itibaren Acentalar ve Kurumsal satış müdürü olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin 03.08.2009 tarihinde performans düşüklüğü nedeniyle feshedildiği davacının yasal 30 günlük süre içerisinde 20.08.2009 tarihi itibariyle görülmekte olan bu davayı açtığı yargılama sırasında davalı işverenin 22.10.2009 tarihli ihtarnamesi ile işe davet edildiği bu davetin 09.11.2009 tarihli duruşmada da yenilendiği, davacı vekilinin 16.12.2009 tarihli dilekçesi ile davacının 01.09.2009 tarihinde başka bir işyerinde işe başlandığını davalı işverenin bunu tespit etmesinedeniyle işe dön ihtarında bulunduğunu bu aceleci yaklaşımın davacıyı zor durumda bırakmayı hedefleyen kötü niyetli tavır olduğunu belirtmiştir.

İşe iade davalarındaki temel gaye işinden yoksun kalan işçinin işe kavuşmasını sağlamaktır. Bu nedenle işçinin işeiade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasınınsonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez.

 İşçiningerek işe iade davası yoluyla gerekse bu davanın lehine sonuçlanması halinde süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir.

 Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. Maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. ( Yargıtay 9. HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K. )

Somut olayda davalı işveren işsözleşmesinin feshinden sonra yargılama sırasında davacıyı aynı şartlarda çalışması için usulüne uygun olarak davetetmiş olmasına rağmen davacı haklı bir neden göstermeden davete icabet etmemiştir. Nitekim davacının başka bir işyerinde çalıştığı bizzat davacı vekili tarafından bildirilerek işçinin asıl gayesinin işedönmek olmadığı açıkça ortadadır.

Bu durumda fesih 4857 Sayılı Yasa'nın 21/5. Maddesi uyarınca geçerli bir feshin sonuçlarını doğuracağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

 SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile; 1-Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Davanın REDDİNE, 3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 60.00 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100.00-TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıyaverilmesine, 6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak, 28.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.